Yeni bir baþlangýç yapabilmek için arýnmamýz ve karanlýk gecelerden geçmemiz gerekir. Ruhumuzun karanlýk gecelerinden korkmamalýyýz
Sevdiðimiz bir kiþinin kaybý, ayrýlýklar, sevgimize karþýlýk bulamama ya da hayattaki baþarýsýzlýklar bizi ister istemez kendi iç dünyamýza daha fazla döndürür. Bu tür olaylar kiþisel geliþmemiz için çok önemli baþlangýçlara da iþaret edebilir. Ancak, yeni bir baþlangýç yapabilmek için arýnmak, geçmiþin izlerini geleceðe yöneltmek ve kuþkusuz karanlýk gecelerden geçmek gerekir. Ruhun karanlýk gecesi 16'ncý yüzyýlda Ýspanya'da yaþamýþ olan mistik, filozof ve din adamý John of the Cross tarafýndan dile getirilmiþ ve ayný zamanda onun bir eserinin adý. Karanlýk gece ruhumuz için iyileþtiricidir, ancak bu karanlýk içinde, hayatýmýzda bizi çeken, çaðýran þeylere yeniden kulak kabartabiliriz. Günün tüm gürültülerinden ve uyarýlarýndan uzakta, derinde, kendi iç benliðimizi yeniden duymaya ve doðmaya baþlarýz.
John of the Cross
Tarihte pek çok hikayede de benzer karanlýklar, karanlýk içinde yolculuklar vardýr. Örneðin Yunus peygamberin Tanrý'nýn ondan arzu ettiði þeyleri yapmayýp göz ardý etmesi, ardýndan dev bir balýk tarafýndan yutulmasý ve balýðýn karnýndaki karanlýktan çýktýktan sonra kendinden isteneni yapmasý ruhun karanlýk gecesini andýrýr. Böyle gecelerimizde her þey belirsiz ve kaotik gözükür. Gece bizi bir yerlere götürmektedir ve kendi acýmýzla yoðrulmaktayýzdýr ancak tam olarak nereye çýkacaðýmýzý, ne zaman aydýnlýða çýkabileceðimizi de bilemeyiz. Gerçekte tüm bu hikaye bir yandan da kendini býrakmak, evrensele dönmekle (dev balýðýn karnýnda, okyanusta, bu evrenselliði anlamak daha kolay) iliþkilidir.
Ne kadar ilginç ki, astrolojide Balýk burcu evrensel ve kaotik olaný, okyanuslarý ve içinden yaþamýn doðduðu sularý da anlatýr. Hayatýmýzda bizi karanlýk gecelere götüren sayýsýz deneyim yaþarýz, ardýndan iyileþir ve yeniden aydýnlýða çýkarýz. Ancak bu karanlýða direnmemek ve yeniden iyileþmek için tekrar karanlýða dönmemiz gerekir. Bu doðal bir süreçtir. Gündüzün hiperaktif titreþimlerinden sonra gecenin dinginliðini ve içe dönüþü yaþamak isteriz, kendi baþýmýza kalmak isteriz. En derin ihtiyaçlarýmýzý, arzularýmýzý geceleri daha kolay fark ederiz. Gecenin okyanusu içinde yeniden beslenir, geliþebiliriz. Kiþisel geliþim için böyle bir içe dönüþ gereklidir. Görüþmelerimde yeri geldiðinde, her zaman baklava börek yiyerek aydýnlanmayacaðýmýzý söylerim.
Ruhsal dünyaya ait bir ev
Astrolojik harita içinde özellikle 12'nci ev (Balýk burcunun doðal evi ve sýrasý) böyle bir belirsizliði, okyanusvari bir alaný, sanki yükselen burçta yeniden doðacak olan bebeðin anne karnýndaki durumunu anlatýr. Bu ev maddi dünyadan tamamen kopuk ve ruhsal dünyaya aittir. Kolektiftir. Haritalarýnda 12'nci evlerinde çok sayýda gezegeni olan kiþiler de hayatlarýnda bu izolasyonu mutlaka yaþarlar. Italo Calvino, T.S. Eliot, Schopenhauer ya da Orhan Pamuk gibi kimileri bir odaya çekilerek kendi iç dünyalarýný ortaya koyarlar. Bu ev ayný zamanda kayýplarý, kurban olmayý, maddi dünyanýn hýrslarýndan sýyrýlmayý da zorunlu olarak karþýmýza getirir. Ancak kayýplar ve karanlýk geceler ruhun aydýnlanmasýný saðlayabilir. 12'nci evleri güçlü kiþiler üne, þöhrete ya da maddi dünyanýn yaldýzlarýna ne kadar çok sarýlmak isterlerse, hayat onlarý yeniden karanlýk gecelere sürükleyecektir.




Ruhumuzun karanlýk gecelerinden korkmamamýz gerekir. Kendi problemlerimizi yadsýmak bizi özümüzden daha fazla koparabilir ve içimizdeki sesi duymakta daha fazla zorluk çekebiliriz. Yaþadýðýmýz zor tecrübeler yine bizim içindir, onlarý kabullenmek ve onlarý anlamak hatta benimsemek bizi daha çok aydýnlatabilir. Akrep burcunun gizleri, karanlýðý ve derinliði içinde yol aldýðýmýz bugünlerde, ruhumuzu geliþtirmek için çok daha büyük fýrsatlara sahibiz.
R. Hakan Kýrkoðlu
Bu yazý 6.11.2005'te Milliyet gazetesinde yayýnlandý.