22 Temmuz 2009 Tam Güneş tutulması / Yeniay neler getiriyor ?

R. Hakan Kırkoğlu

Kısaca bu ay,

+Halkı ve milli hassasiyetleri yakından ilgilendiren konuların ön plana çıkması endilşeli durumlar yaratabilir

+Temmuz'un son günleri ve Ağustos başında yöneticileri, başkanları, liderleri gölgeleyebilecek, yıpratabilecek gelişmeler gündeme gelebilir

+Bu dönemde sınırdaş komşu ülkeler, muhtemelen Irak ve İran'a ait konuların daha fazla dikkat çekmeye başlaması mümkün. Bu dönemde komşularla ilgili konular, özellikle Kuzey Irak'a ait gelişmeler, sadece bu ayı değil, sonbahar aylarını da güçlü bir biçimde şekillendirecek

+Ekonomide yüksek beklentiler içinde olmak riskli

Türkiye saati ile sabah 05:35’de Yengeç burcunun son derecesinde gerçekleşen Tam Güneş Tutulması aynı zamanda 21. yüzyılın 6 dk, 39 sn ile uzun süren tutulması olarak sınıflandırılıyor. Aşağıdaki resimde de gördüğünüz gibi, tutulmanın gölgesi Hindistan’ın batı kıyılarından başlayarak Nepal’in doğusu, Bangladeş’in kuzeyi, Çin’in ortasından geçerek Pasifik Okyanusu’na açılıyor. İngiliz astrolog Robert Currey, tutulmanın Astrokartografi haritasında, MC/Mars orta noktasının (Mars savaş ve şiddet göstergesi, MC, yönetim, hedefler) Çin’in Şincan bölgesi, Urumki üzerine düştüğüne işaret etmişti.

Dünya Astrolojisi’nde tutulmalarla ilgili genel kanıya göre, tutulma gölgesinin yoğun olarak düştüğü bölgeler özellikle gündem oluştururlar. Bu bakımdan, önümüzdeki yakın dönem içinde  Hindistan, Çin ve diğer bölge ülkelerini ilgilendiren konular çok daha dikkat çekici hale gelebilir. Ancak kişisel bulgularıma göre, tutulmanın etkileri sadece gölge düşen yerlerde etkili olacak diye  düşünmüyorum. Daha çok tutulmanın gerçekleştiği burca ilişkin konuların getirdiği temaları takip etmek gerekiyor. Bu nedenle, yaşadığımız bu tutulmanın ülkemiz üzerinde etkileri de belirgin olabilir. Zira, ülkemizin yükselen burcunun Yengeç olması, önümüzdeki dönemde ay düğümleri ekseninin Yengeç/Oğlak burçlarına geçecek olması, özellikle Güney ay düğümünün Yengeç’te ilerleyecek olması, halkı endişelendiren, hassasiyetleri öne çıkaran, özellikle milliyetçilik temasını, sınırların güvenliğini ve milli konularını vurgulayan olayların dikkat çekebileceğini göstermekte. Hatta özellikle Mars’ın 25 Ağustos’ta Yengeç burcuna ilerlemesi ve 16 Ekim öncesi tutulma derecesinden geçecek olması gerek yönetime ilişkin konuları, gerekse askeri de içine alan güvenlik temalarını çok daha fazla açığa çıkartabilir. Nitekim ülkemizin 2009/2010 güneş dönüşü haritasında Koç burcu yükselirken (Girişim, cesaret, mücadele, tek başına olma) Mars Aslan burcunda ve Güneş’le partil (aynı derecede) kare açı içinde görülmekteler. Kuşkusuz, yakın ve sınırdaş komşuları ilgilendiren olaylar, örneğin Kuzey Irak, İran, ya da diğer komşuları ve bizi doğrudan etkileyebilecek konuların gündemde olacağını söyleyebiliriz.

Önümüzdeki 1,5 yıllık süre içinde, Yengeç burcunda yer alan güney ay düğümü (ve Oğlak’ta kuzey ay düğümü) halkımızın geçmişten getirdiği duygusal hassasiyetlerini, vatan, toprak, güvenlik, gelenekler, ev, yerleşim ve ailevi temaları sancı yaratacak biçimde öne çıkarabilir.

Bernadette Brady’e göre, 22 Temmuz’da gerçekleşen bu tutulma 11 güney kategorisinde yer alıyor (Saros seri sayısı 136) Güney ay düğümü üzerinde gerçekleşen tutulmalar eskiden gelen, geçmişten kaynaklanan konuları içine alır ve tutulmanın kökeninde Mars/Pluton ve Uranus=Merkür/Venüs orta noktaları yer aldığı için, Brady bu tutulmaların ani reformlar yapmak ve geçmiş düşüncelerin artık işe yaramaması yüzünden yeni sistemlerin ortaya konabileceğini vurgulamakta. Belki de bu açıdan bakıldığında, eskiden kalan alıştığımız için bırakmakta çok zorlanabileceğimiz bir olay ya da eğilimlerin bu dönemde şiddet içeren biçimde ortadan kalkması geleceğe yönelik bir yenilenme getirecektir. Kuşkusuz Yengeç geçmişe bağlı ve ondan kopmakta, büyümekte, olgunluk kazanmakta (Oğlak) zorlanan duygusal bir doğaya sahiptir ve bizler de bu 1,5 yıllık dönem içinde, hayata ve çevremizde gelişen olaylara daha objektif bir gözle bakmaya, sınırlarımızı görmeye hazırlıklı olmalıyız.

Saros serisinde 136 nolu tutulma (11 Güney) geçtiğimiz yüzyılda şu tarihlerde gerçekleşmişti.

18 Mayıs 1901
29 Mayıs 1919
8 Haziran 1937
20 Haziran 1955
30 Haziran 1973
11 Temmuz 1991

Söz konusu tutulmaların etrafındaki olaylara bakıldığında geçmişten kalan şeylerin güçlü bir biçimde ortadan kaldırıldığını görebilirsiniz. Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Samsun’a çıktı, aynı Güneş tutulması sırasında Einstein’in Genel Relativite Teorisi test edildi ve ispat edildi. 1991 yılında Varşova paktı dağıldı ve Eski Yugoslavya’da iç savaş başladı. 1955’te Sovyet lider Brejnev ilk defa halka televizyondan seslendi. Kısaca bu tutulma serisi yeni olanı getirmekte ve reformcu ögeler barındırmakta.

Tutulmanın gerçekleştiği yeniay haritasında, Istanbul’a göre yine Yengeç burcu yükselmekte. Ankara’ya göre de Yengeç burcu yükselmekte, hatta yükselen burç derecesi yeniay derecesi ile çok daha yakınlaşmaktadır.

Tutulmanın/yeniayın 1. evde gerçekleşmesi pek çok bakımdan önemlidir. Bu ev halkı, halkın talihini ve sağlığını, toplumu bire bir ilgilendiren konuları anlatır. Yukarıda da değindiğimiz gibi, Yengeç burcunun ön planda olması, halkın duygusal hassasiyetlerini, güvenliğini çok yakından ilgilendiren konuların, geçmişle bağlantılı biçimde önem kazanacağını göstermekte. Tutulma derecesinin Yengeç burcunun son derecesinde olması da ilginçtir. Bir burcun son derecesi tükenmiş, bitmekte olan, sıkıntı veren konuları anlatır. Bu bakımdan gerek yöneticiler gerekse halk içinde bulunduğumuz dönemde tükenmişlik, yorgunluk ve yıpranmışlık yaşamaktadır. Güneş bir derece sonra, yöneticisi olduğu Aslan burcuna girecek ve rahatlayacak olsa bile, bu dönemde bu gücü kendisinde görememekte ve yönetici, başkan ya da lider konumundaki kişiler önemli sıkıntılar içinde yer almaktadır. Belki de bu durum lider konumundaki kişileri çaptan düşürebilecek olayların gündeme gelebileceğini gösteriyor olabilir. Ayrıca haritanın tepe noktasında Koç burcu (liderlik, asker ve yöneticiler) yer almakla birlikte, yöneticisi Mars İkizler burcunda ve 12. evde yer almakta. Bu durum gizli kalmış bir konunun, özellikle iletişim, medya ya da içerisinde haberleşme, yazışma ya da belgeler içeren bir durumun sıkıntılı koşullar yaratabileceğini göstermekte.

Yeniay derecesi haritada Uranüs’le üçgen açı içerisinde . 9. evde Balık’ta Uranüs’le üçgen açıda yer alan yeniay bu dönemde reformların, yenileyici konuların, özellikle sosyal konuları, hukuku, mahkemeleri, yüksek öğrenimi, akademik hayatı ve inançları içine alacak biçimde öne çıkabileceğini anlatmakta, zaten tutulmanın niteliğinde de yenileyen, engelleri açan bir görünüm var. 

Tutulma haritasının eksenlerinde öncü burçların yer alması, doludizgin gelişmelere, dikkat çeken adımlara ve dengelerin değişeceği bir ortama işaret etmekte.

Bu haritada para, gelirler, finans, yatırımlar ve kamu gelirlerini, borçlarını anlatan alanlarda da vurgular görüyoruz. Gelirleri anlatan 2. evin yöneticisi Güneş 1.evde tutuluyor, kuzey ay düğümü ise borçları ve finansmanı anlatan 8. evde ve yıl başından beri ülkemizin 8. evini ziyaret eden Jüpiter yine bu evde. Kuşkusuz bu durum IMF ile devam eden sürecin bir işareti olarak görülebilir. Ancak yine de 8. evde yan yana duran Jüpiter ve Neptün, pozitif bir büyüme dönemini değil, beklentilerle boğulmuş bir piyasayı anlatmakta. Ülkemiz 29 Temmuz’dan sonra Boğa/11. ev aylık profeksiyonunu yaşayacak. Bu astrolojik gösterge de, geleceğe yönelik finansal beklentilerin, güven ve kazanç arayışının dikkat çekici olacağını göstermekte. Tüm bu nedenlerle, borsada halen yön arayışında olan fiyatların dalgalı ve aşağı doğru yeni bir zemin bulmaya çalışacaklarını söyleyebiliriz. Yeniay haritasında yatırımlar ve borçlar evinin yöneticisi Satürn’ün 12. evdeki Venüs’le partil karesi yatırımcılar açısından hiç de iştah kabartıcı gözükmüyor. Ağustos ayı boyunca Yengeç burcunda kalacak olan Venüs, paraya, harcamalara olan yaklaşımın önlemci olabileceğini vurgulamakta.

2009 Türkiye yazımdan bu dönem

22 Temmuz’da Yengeç burcunun son derecesinde gerçekleşecek olan Tam Güneş Tutulması hem halkı ilgilendiren konularda, hem de Cumhurbaşkanı ilgilendiren konularda bazı risklere işaret etmekte. Temmuz ayının son günlerinde 27’si civarında ortaya çıkabilecek koşullar yöneticileri tehdit eder nitelikte görülmekte. 29 Temmuz sonrasında ise piyasaları, finansal konuları gerginleştirebilecek durumların dikkat çekeceği görülmekte. Temmuz sonundan başlayarak, Ağustos ayı içinde ekonomide finans dengesi, borçların durumu genel olarak huzursuz bir dönemde olabileceğimizi göstermekte. Bu dönemde yönetimi ilgilendiren konularda gerginlikler yüzünden de finansal piyasalar sıkışabilir.

Ağustos

Temmuz sonunda, Ağustos başında yaşanan olayların önümüzdeki ayların trendlerini belirleyebileceği, koşulların değişeceği bir dönemden geçmekteyiz. Zira bu dönemde ülkemizin 2009/2010 yıllık haritasının da etkileri görülmeye başlayacaktır. Bu konuya aşağıda daha fazla değineceğim. Ancak bu dönemde, özellikle 7-9 Ağustos günlerinde askeri konular, içine orduyu alan durumlar çok daha sık gündeme gelmeye başlayabilir. Kritik bir dönemden geçiyor olacağız.

Yılın ikinci yarısındaki yeni trendleri görmek açısından 2009/2010 yılı profeksiyonlarına ve Güneş Dönüşü haritasına bakabiliriz.

29 Ekim sonrasında 3. Ev profeksiyonunu yaşıyor olacağız. Bu tarihte aynı zamanda Satürn de ülkemizin iç işlerini, iç huzurunu ve toprağı, vatanı anlatan 4. Eve giriyor olacak. 3. Ev sınırdaş komşularla yakından ilgilidir. Ayrıca bu dönemin Güneş Dönüşü haritasında Koç burcu yükselmektedir. Bu göstergeler hem yönetsel konulara, hükümete, tepedekilere hem de askeri konulara önemli vurgular yapmakta. Temmuz sonunda, Ağustos ayı içinde yaşanan konular, 29 Ekim’den sonra yaşanacak olayların öncülleri olabilir. Kuşkusuz bu gelişen yeni durumlar, iç huzur ve iç politika açısından çok huzurlu olunmayan, hatta kontrol ve disiplinin, baskının daha fazla vurgulanabileceği temalar getirmekte.

Ülke güvenliğine ilişkin konular, borsayı, yatırımcıları ve genel olarak ekonomik kaynakları, borç alacak konuları yakından etkileyebilir. 16 Ekim’den sonra Aslan burcuna geçecek olan Mars, 20 Aralık’tan sonra geri harekete başlayacağı için, aslında bu olayların nasıl bir seyir izleyebileceğini Ekim ortasından itibaren daha iyi anlamaya başlayabileceğiz. Bu nedenle, 16 Ekim sonrasındaki olayları yakından izlemeliyiz. Bu dönem bütçenin dengesini sağlamak ve paramızın değerini koruyabilmemiz açısından önemli mücadeleler getiriyor olabilir. Aynı zamanda askeri konuların da dikkat çekiyor olması, öyle gösteriyor ki, savunma ve vatana ait temaların ekonomik dengeleri zorlayabileceği anlaşılıyor. Kuşkusuz bu durum sınırdaş ülkelerle ilgili konulardan, muhtemelen Kuzey Irak’a ait konulardan kaynaklanıyor olabilir.

Bu yazının tamamını okumak için tıklayınız

Bu dönemdeki yıldız etkileri (Güneş’ten önce yükselen yıldız temaları, -heliacal rising star-)

21 Temmuz’dan 29 Temmuz’a kadar

Rigel: Sözlerle ya da eylemlerle karmaşaya düzen getirmek,  Alhena: Bir misyona bağlı kalmak,  Alnilam: Detaylara girmek

29 Temmuz’dan 30 Temmuz’a kadar

Procyon: Fazla sayıda seçenek yüzünden dağılmak, patlamalar

30 Temmuz’dan 3 Ağustos’a kadar

Murzim: Açıklamalar, anonsta bulunanlar, araştırmacılar,

3 Ağustos’tan 6 Ağustos’a kadar

Sirius: Tarihe geçecek bir olay, küçük adımların çok önemli sonuçlar doğurması

6 Ağustos’tan 10 Ağustos’a kadar

Phact: Yeni bilinmeyen oluşumlar

10 Ağustos’tan 30 Ağustos’a kadar

Acubens: Kutsal görülen, kabul edilen şeylerle ilgili konular, sorular, gelişmeler

Önümüzdeki bir ay boyunca bize rehberlik edebilecek bazı astrolojik göstergeler, açılar

22 Temmuz, yeniay ve Yengeç burcunun son derecesinde tam Güneş tutulması

23 Temmuz, Güneş Aslan burcuna giriyor, Kişisel açıdan önemsediğimiz, gurur duyduğumuz, egomuzu meşgul eden, kişiliğimizi, irade gücümüzü ve yaratıcılığımızı ortaya çıkaracak konular, gelişmeler, Güneş haritamızda hangi evden geçiyorsa, geçtiğin evin konularına bu gözle bakalabiliriz

23 Temmuz Merkür-Uranüs seskikare (135 derece) beklenmedik haberler, ani iletişim, düşüncelerin ani değişimi ya da çatışması

26 Temmuz Merkür-Pluton seskikare (135 derece) düşüncelerde odaklanma, baskı, değişim arzusu, araştırma dürtüsü

26 Temmuz Güneş-Satürn yarımkare (45) Engellerin farkında olmak, sınırlanma bilinci

27 Temmuz Venüs-Jüpiter üçgeni, şans, şansa açık olmak, destekleyici iletişimler kurmak, sosyal imkanlar (bu eğilimlerin uyandırılması gerekir)

28 Temmuz Venüs – Neptün üçgeni, yaratıcılık, zariflik, sosyal alanda hafiflik, hayal gücünü yaratıcı ve estetik alanda kullanmak (bu eğilimlerin uyandırılması gerekir)

28 Temmuz Venüs – Uranüs karesi, ilişkilerimizde, değer yargılarımızda, harcama kalıplarımızda ve arkadaşlıklarda ani olaylar, uyanışlar, alışılmış değer yargılarının ötesine çıkmak, şok geçirmek

30 Temmuz, Merkür – Jüpiter karşıtlığı, başkalarının görüşlerinin bilincine varmak, düşüncelerimizi, sosyal bakış açımızı geliştirmek, görüşlerde abartmak, yoğun ancak yüzleştirici iletişim, bilgiler, yaratıcı olma imkanı

31 Temmuz, Merkür karşıt Neptün, düşüncelerimizde gerçekdışı olan şeylerle karşılaşmak, yüzleşmek, ilişkiler yüzünden hayal kırıklığına uğramak, yanıltıcı, aldatıcı anlaşmalar, ortaklıklar

1 Ağustos Venüs Yengeç burcuna giriyor: Bu dönemde duygusal ilişkilerimizde, arkadaşlıklarda ve genel olarak paylaşımlarımızda daha duygusal, hassas, geçmişe bağlı, gelenekleri ya da aileyi önemseyen bir tutum içinde olabiliriz, ev için yapılacak harcamalar, hoşluklar, değer yargılarımızın daha önlemci ve hassas olması,

2 Ağustos, Venüs karşıt Pluton, Hassasiyetlerimizin zorlanması, baskıya uğraması, gerçeklerle yüzleşmek, kırılmak, yara almak, ilişkilerde travma ya da dönüştürücü zorunluluklar, saflıktan kurtulmak

3 Ağustos, Güneş Uranüs seskikare, Farklı ve yenileyici tavırlar, değiştirici, yenileyici olmak, ani arızalarla karşılaşmak

3 Ağustos Merkür Başak burcuna giriyor: Düşünce ve iletişimde, yazarken, konuşurken ve anlaşırken daha detaylı, organize ve araştırmacı olmak, iyi bir düzen ve sistem kurmak, hataları iyi görmek,
eleştirmek ancak fazla gerçekçi ve üsteleyici olmak, hayale izin vermemek, düşüncelerde kurulaşmak

3 Ağustos Merkür üçgen Pluton, bu iyi organize olmuş düşünceleri hedeflerimiz ve hırslarımız yönünde kullanma şansı (bu eğilimlerin uyandırılması gerekir)

8 Ağustos (6-10 Ağustos arasında etkin) Merkür sektil (altmış) Venüs, Olumlu düşünceler, yapıcı olmak, olumlu yapıcı anlaşmalar,düşüncelerde hoşluk, arkadaşlık, koruyuculuk, duyguları daha iyi
ifade edebilmek imkanı

8 Ağustos Venüs – Jüpiter seskikare (135 derece) İlişkilerde, harcamalarda, zevklerde abartı, aşırı harcama, zevklerden doğan ısraf, keyifli tembellik

8 Ağustos Güneş – Pluton seskikare (135 derece) İrademizi zorlayan, büken olaylar, kişiler, otoritelerle sürtüşmek, değişime olan ihtiyaç

10 Ağustos, Venüs – Neptün seskikare (135 derece) İlişkilerde, değer yargılarında zayıflık, aldanma, hayal kurma, pasifize olmak, sınırları iyi belirleyememekten ötürü kayıplar, parazit ilişkiler

11 Ağustos (10-12 Ağustos arasında etkin) Mars kare Satürn, Mücadele, çatışma, engellerle karşılaşmak, kötü şans, sinirlilik, aşırı eleştiri, sözel kavga, iletişim problemleri, sinirsel huzursuzluk, ancak bilinçli ve kontrollü bir yaklaşımla engelleri aşabiliriz, sabırlı olmalıyız

13 Ağustos Mars Jüpiter üçgeni, cesaret, ilerleme, sınırları aşma isteği, şansın girişimlerimize destek vermesi (bu eğilimlerin uyandırılması gerekir

14 Ağustos Güneş karşıt Jüpiter, amaçların farkına varmak, sınırlarımızı test etmek, ikili ilişkilerde ve ortaklıklarda şans, başkalarından çok şey öğrenme, yeni deneyimlere açık olmak ancak abartı ve aşırı risk almak eğilimi

17 Ağustos (15- 19 Ağustos arasında etkin) Güneş sekstil Mars, enerjimizi bilinçli ve cesur biçimde kullanmak, irademizi göstermek, iyi bir işbirliği ve takım çalışması yapmak, iletişimde ve düşüncelerimizi ortaya koymakta güçlü bir görünüm sergilemek, fiziksel açıdan dikkat çeken işler yapmak, bu enerjik tutum yapıcı kullanılırsa, yeni girişimlere cesaret ve liderlik eklemekte ancak aşırı kullanımı yakıcı, yıkıcı ve fazla egoistçe çıkışlar da getirebilir

17 Ağustos Merkür – Satürn birleşimi: Detaylar, zihinsel alanda sıkı çalışma, konsantrasyon gerektiren işler, zihinsel mücadele, sınırlanma, hatta engellenme duygusu, düşüncelerde iletişimde fazla katılaşmak, iletişimde engeller, korku, endişeli düşünceler,

17 Ağustos Güneş karşıt Neptün, hayallerimizin farkına varmak ve hayal kırıklığına uğramak, ilişkilerde anlaşmalarda kendimizden fazlasını vaadetmek, gerçekçi olamamak, yanılmak, bugünlerde anlaşmalarımızda daha dikkatli olmalı, sadece sanılarla hareket etmemeliyiz

18 Ağustos Mars – Neptün üçgeni, hayallerle harekete geçmek, ilham almak, yaratıcılık, ruhsallık, spritüel alanda aktivite ve kendinden geçme (bu eğilimlerin uyandırılması gerekir)

19 Ağustos Mars kare Uranüs, anilik, ani şiddet, ani yenilenme, kırılmalar, patlamalar, huzursuzluk, fiziksel gerilim, bugünlerde riskli fiziksel açıdan tehlikeli konulara dikkat etmek gerekebilir, ani çıkışlar ilişkilerde de kopartıcı olabilir, cinsellikte olağandışı tutumlar,

19 Ağustos Venüs sektil Satürn, ilişkilerde ölçülü, kontrollü olmak, aşkın akılcı hali, ilişkilerde tutuk olmak, kendini sorumlu hissetmek

R. Hakan Kırkoğlu, 21 Temmuz 2009, Her hakkı saklıdır. Kopyalanamaz.